Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin temsil organı olarak önemli bir işleve sahiptir. 2025 yılına geldiğimizde tam 105 yıllık bir geçmişe sahip olan TBMM, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin simgesi olarak öne çıkmaktadır. Bu haberimizde, TBMM’nin kuruluşundan günümüze kadar olan süreçte yaşadığı gelişmelere, tarihi anlarına ve gelecekteki rolüne ışık tutacağız.
TBMM’nin kuruluşu, Türkiye’nin tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. 1920’li yılların zorlu koşulları altında, ülkenin kurtuluşu için hayati öneme sahip olan bu meclis, Türk milletinin iradesini temsil etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde toplanan kurucu meclis, Kurtuluş Savaşı sırasında aldığı kararlar ile milletin bağımsızlık mücadelesinde kritik bir rol oynamıştır. TBMM, sadece bir yasama organı değil, aynı zamanda bir milletin kaderini tayin eden bir birliktelik olarak işlev görmüştür.
Kuruluşun ardından TBMM, derhal birçok önemli yasayı hayata geçirmiştir. Bunlar arasında Millî Mücadele dönemindeki askerî ve sivil idarî düzenlemelerin yanı sıra, Türkiye’nin modernleşme sürecine katkı sağlayacak kanunlar da yer almıştır. Bu dönemde, yeni bir devletin temellerinin atılması için çeşitli reformlar gerçekleştirilmiş ve toplumsal yapının değişimi hızlandırılmıştır.
105 yıllık süreçte TBMM, sadece bir meclis olmaktan öte, Türk toplumu için bir umut ve irade merkezi haline gelmiştir. Meclis, zamanla demokratikleşme sürecinde önemli adımları atmış, farklı siyasi görüş ve partilerin temsil edilmesine olanak tanımıştır. Özellikle 1950’li yıllarda başlayan çok partili siyasal hayat, TBMM’nin yapısında köklü değişiklikler meydana getirmiştir. Bu dönemle birlikte, halkın iradesinin daha fazla ön plana çıktığı bir siyasi zemin oluşmuştur.
Günümüzde TBMM, modern Türkiye’nin sosyal ve siyasi dinamiklerini yansıtan bir platform olarak varlığını sürdürmektedir. Her seçim dönemi, halkın kendilerini temsil edecek olan milletvekillerini seçmesiyle meclis güncellenmektedir. Bu yapı, demokratik işleyişin sağlanmasında ve halkın taleplerinin mecliste yer bulmasında büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, TBMM, Türkiye’nin uluslararası arenada da sesini duyurabilmesi için önemli görevler üstlenmektedir. Yabancı ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi, Türkiye’nin uluslararası politikadaki konumunu güçlendirmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır.
TBMM aynı zamanda, Türkiye’deki toplumsal değişimlerin ve dönüşümlerin yansıdığı bir alan olmuştur. Kadın hakları, sosyal adalet ve insan hakları konularında atılan adımlar, meclisin bu konulardaki duyarlılığını göstermektedir. 2000’li yıllarla birlikte, TBMM’de kadın milletvekillerinin sayısında gözle görülür bir artış yaşanmış; gündeme gelen konular da çeşitlenmiştir. Bu durum, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin ve toplumsal gelişiminin bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç olarak, TBMM’nin 105 yıllık tarihi, sadece bir meclis olmanın ötesinde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ve demokratikleşme çabasının bir sembolü olmuştur. Kuruluş yılı itibariyle bugüne kadar geçen süre zarfında, birçok yenilik, reform ve dönüşüm süreci yaşamış olan TBMM, gelecekte de Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yapı taşlarından biri olmaya devam edecektir. Her yıl 23 Nisan’da kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM’nin yalnızca bir yasama organı değil, aynı zamanda Türk milletinin iradesinin ve egemenliğinin en somut ifadesi olduğunu yeniden hatırlatmaktadır.
TBMM, geçmişten gelen mirası ile geleceğe umut taşıyan bir kurum olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte, ülkenin huzur ve refahı için var gücüyle çalışmaktadır. Gelecek nesiller için de sonsuz önem taşıyan bu yapının, her zaman halkın yanında yer alacağına ve Türk milletinin iradesini temsil etmeyi sürdüreceğine olan inancımız tamdır.