İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun son zamanlarda yaptığı açıklamalar, özellikle Gazze’deki yaşam koşullarını etkileme ihtimali olan tartışmaları alevlendirmiş durumda. “Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor” şeklindeki ifadeleri, bölgedeki birçok insanın yoksulluk ve bu yoksulluktan kaynaklı beslenme eksikliği ile mücadele ettiği gerçeğiyle çelişiyor. Netanyahu’nun bu sözleri, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda sert tepkilere yol açtı. Peki, Gazze’de gerçekten durum ne? Rakamlar ve tanıklar üzerinden bu sorunun cevabını bulmaya çalışalım.
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına göre, Gazze’de yaşayan yaklaşık 2 milyon insanın büyük bir kısmı yetersiz beslenme ile karşı karşıya. Bu rakamlar, Netanyahu’nun savunduğu iddialarla çelişiyor. 2022 yılında BM tarafından hazırlanan bir raporda, Gazze’deki çocukların yüzde 56’sının büyüme geriliği yaşadığı belirtiliyor. Bu durum, bölgedeki gıda güvenliğinin ciddiyetini ortaya koyuyor. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlanan verilere göre, Gazze’de sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olması nedeniyle birçok hastalık artış gösteriyor ve kronik hastalıklara sahip bireyler gün geçtikçe zor durumda kalıyor.
Netanyahu'nun açıklamalarına tepki gösteren pek çok insan, Gazze’de yaşanan zorlukları daha yakından takip etmenin önemli olduğunu ifade ediyor. Yerel yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, ihtiyaç sahiplerine gıda, su ve tıbbi yardım ulaştırma çabalarını sürdürse de, bölgedeki ambargo ve kısıtlamalar nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor. İsrail’in uyguladığı kısıtlamalar, geçim kaynaklarını ve gıda ticaretini olumsuz etkiliyor ve bunun sonucunda açlık ve yetersiz beslenme oranları artıyor.
Gazze’de yaşayan halk, Netanyahu’nun açıklamalarını alaycı bir biçimde karşılıyor. Bölge halkı, günlük hayatta karşılaştıkları zorlukları anlatırken, özellikle gıda bulmanın ne denli zor olduğunu vurguluyor. Tanık olan genç bir kadın, “Evimizde gıda bulmak çok zor. Bazı günler çocuklarıma yemek veremiyorum” derken, başka bir erkek ise “Her gün yiyecek aramak zorundayız, bazen sadece ekmek bulabiliyoruz” diyor. Bu herkesin aynı görüşte olmadığını gösteriyor ve Netanyahu’nun söylediklerinin gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu ortaya koyuyor.
Bu bağlamda, insan hakları örgütleri de duruma dikkat çekiyor. Çeşitli araştırmalara göre, Gazze’de gıda, barınma ve sağlık ihtiyaçları karşılanamaz hale geldi. Bir insan hakları savunucusu, “Netanyahu’nun söyledikleri, burada yaşayanların yaşadığı gerçeklikten çok uzak” diyerek durumu özetliyor. Gazze Belediyesi’nin sağlık bölümünden bir yetkili ise, bölgedeki yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle birçok insanın tedavi alamadığını kaydediyor. “İnsanlar burada sağlık hizmetine erişim konusunda çıldırıyorlar. Birçok kişi, tedavi için gidecek yer bulamıyor” şeklinde konuşuyor.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun “Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor” sözleri, bölgedeki gerçeklerin yalnızca bir kısmını yansıtıyor. İnsanların günlük mücadeleleri, sivil toplum kuruluşlarının çabaları ve uluslararası raporlar, bu konuda daha fazla dikkat çekilmesi gerektiğini gösteriyor. Gazze’nin sakinlerinin yaşadığı zorlukları görmezden gelmek, acil yardıma ihtiyacı olan insanlara destek vermek yerine, siyasi tartışmalara sebep oluyor. Gerçeklerden uzak söylemlerle çözüm üretmek yerine, çok daha kapsamlı bir yaklaşım ve yardımların genişletilmesi şart.