İletişim biçimimizin köklü bir değişime uğradığı bu dijital çağda, telefon kullanım alışkanlıklarımızın kişilik özelliklerimizi nasıl etkilediğini belki de hiç düşündünüz mü? Psikologlara göre, narsisizmin en belirgin işaretlerinden biri olarak görülen telefon alışkanlıkları, dikkat edilmesi gereken tehlike sinyalleri içeriyor. Bu yazıda, narsisizm, telefon kullanım alışkanlıkları ve bu durumun bireyler üzerindeki etkileri üzerinde duracağız. Neden narsisizmi veya kendine aşırı düşkünlüğü işaret eden bu alışkanlıkların farkında olmalıyız?
Narsisizm, kişinin kendisine aşırı bir hayranlık duyması ve başkaları üzerinde üstünlük kurma isteğini barındıran bir kişilik özelliğidir. Bu durum, bireylerin sosyal ilişkilerinde ciddi sorunlara yol açabilir. Narsisist kişilikler genellikle empati yoksulluğu, başkalarının duygularını anlama ve sosyal ilişkilere sağlıklı bir şekilde yatırım yapma konusunda zorluklar yaşarlar. Kendine aşırı düşkünlük, genellikle bir kişinin diğer bireylerle olan etkileşimlerini gölgelemesine ve bu noktada çatışmalara yol açmasına neden olur.
Birçok insan narsisizmin sadece ünlüler veya sosyal medyada öne çıkan kişilerle sınırlı olduğunu düşünebilir. Ancak narsisistik özellikler, günümüzde çok daha yaygın hale gelmiştir. Telefon ve sosyal medya gibi platformlar, bu davranışları pekiştiren bir alan haline gelmiştir. Narsisistik bireyler, başkalarının kendilerine olan hayranlıklarını sağlamak için sosyal medya hesaplarını aktifleştirir, paylaşımlarını özenle seçer ve sık sık güncelleyerek dikkat çekmek için çeşitli stratejiler geliştirirler.
Psikologlar, telefon kullanım alışkanlıklarını incelerken, özellikle sosyal medyanın narsisistik davranışları nasıl beslediğine dikkat çekiyor. Gittiğimiz her yerde cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlar, hem iletişim hem de sosyal etkileşimlerin yeni bir boyut kazanmasına neden olmaktadır. Sosyal medya platformlarında kendini gösterme, "beğeni" ve "takipçi" sayılarının peşinde koşma, narsisistik kişilik özelliklerinin öne çıkmasına yol açan alışkanlıklardır.
Narsisistik bireylerin telefon alışkanlıkları genellikle özelleşmiş gösteri ve yansıtma üzerine kuruludur. Kendilerini daha değerli, çekici ve ilgi çekici göstermek için sosyal medya üzerinden sürekli olarak bir içerik paylaşımında bulundukları gözlemlenmektedir. Bu, elde ettikleri "beğeniler" ve "paylaşılmalar" ile beslenen bir döngü yaratır. Eğer beğenilme ya da onaylanma duygusu zayıflarsa, bu kişiler kendilerini değersiz hissedebilir.
Ayrıca, telefon kullanımı sırasında başkalarının ne yaptığını takip etme alışkanlığı da narsisizmin bir belirtisi olabilir. Diğer insanlarla kıyaslama yapma, sadece kişinin özgüvenini sarsmakla kalmaz, aynı zamanda kendi başarılarını abartma ve başkalarını küçümseme eğilimlerini de beraberinde getirir. Bu durum, bireyin sosyal çevresi ve özgüveni üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, narsisizmin daha da derinleşmesine yol açabilir.
Sonuç olarak, telefon alışkanlıklarımız ve narsisizm arasındaki ilişki derin bir bağa sahiptir. Psikologlar, bu alışkanlıkları anlamanın, bireylerin kendilerini ve sosyal etkileşimlerini gelişmeye yönlendirmeleri açısından kritik olduğunu vurguluyor. Kendi davranışlarımızı sorgulamak ve sağlıklı bir iletişim kurma yollarını keşfetmek, hem bireysel hem de toplumsal açıdan daha sağlıklı yapıların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Narsisizmle başa çıkmak, derinlere inmek ve birey olarak gelişmek adına atılacak ilk adım, telefon alışkanlıklarımızı sorgulamakla başlar.