Gümüşhane'nin küçük bir köyünde dikkate değer bir çevre projesi hayata geçirildi. Emekli imam Abdurrahman Yılmaz, kendi imkânlarıyla köyünde 50 bin ağaç dikmeyi başardı. Gümüşhane'nin doğal zenginliğini artırmak ve çevre bilincini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdiği bu proje, hem yerel halktan hem de çevre aktivistlerinden büyük takdir topluyor. Bu hikaye, bireylerin kendi çaplarında nasıl büyük değişim yaratabileceğinin çarpıcı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Emekli İmamın Vizyonu ve Amaçları

Abdurrahman Yılmaz, yıllarca din hizmetinde bulunmuş, şimdi ise emekliliğin tadını çıkaran bir birey. Ancak kendisi, emeklilik döneminde de topluma katkıda bulunmayı kendine bir misyon edindi. Yılmaz, köyünün doğasına olan sevgisini her daim içten bir şekilde dile getiriyor. "Doğayla iç içe büyüdüm, bu toprakların her ağacı, her çiçeği benim için değerlidir," diyor. Yılmaz, bu sevgiyi köyündeki çocuklarla paylaşmak ve gelecek nesillere yeşil bir miras bırakmak arzusuyla hareket etti.

50 bin ağacın dikimi, yalnızca estetik bir amaç gütmüyor; aynı zamanda köydeki ekosistem dengesini sağlamaya yönelik bir çalışma. Yılmaz, ağaçlarının hem hava kalitesini artıracağını hem de bölgedeki biyoçeşitliliği destekleyeceğini düşünüyor. Proje, genç nesillere doğayı koruma bilinci aşılamayı da hedefliyor. Yılmaz, "Çocuklarımızın ağaçları, çiçekleri, doğayı tanımasını ve onlara sahip çıkmalarını istiyorum," ifadesiyle bu niyetini vurguluyor.

Ağaçların Dikimi ve Yerel Destek

Projenin hayata geçmesi için Yılmaz, başlangıçta kendi birikimlerini kullandı. Bununla birlikte, köydeki diğer sakinlerden de destek almayı başardı. Yılmaz, köy halkı ile birlikte ağaçların dikim sürecinde aktif bir rol aldı. Aileler, gençler ve çocuklar, bu anlamlı projeye katılarak hem eğlenip hem de öğrenmeyi başardılar. Birlikte çalışmanın getirdiği dayanışma ruhu, toplumda daha büyük bir birlikteliğin oluşmasına yardımcı oldu.

Yılmaz'ın projesinin başlangıç aşamasında, köyde çeşitli anlatıcılar ve çevre mühendisleri ile de zirveler yapıldı. Bu toplantılarda, hangi tür ağaçların dikilmesi gerektiği ve dikim sonrası bakım süreçleri gibi konular ele alındı. Yılmaz, "Projeye dahil olan her bireyin bir katkıda bulunması beni daha da motive etti. Birlikte çalışarak hem ağaç dikip hem de doğanın değerini anlama fırsatını yakaladık," şeklinde düşüncelerini paylaşıyor.

Yılmaz ve köy sakinleri, ağaçları dikerken aynı zamanda çevre bilincinin artırılması amacıyla etkinlikler de düzenliyorlar. Yerel okullarla işbirliği yaparak, öğrencilerin doğa hakkında eğitici programlarla bilinçlenmelerini sağlıyorlar. Bu sayede yalnızca ağaç dikmeyip, aynı zamanda yeni neslin çevre konusunda daha duyarlı bireyler olarak yetişmesine de katkıda bulunuyorlar.

Abdurrahman Yılmaz’ın gayretleri, diğer emeklilere de örnek teşkil edecek bir model olma özelliği taşıyor. Emekli bireylerin topluma nasıl katkı sağlayabileceklerine dair net bir örnek sunuyor. "Herkes kendi çevresinde bir şeyler yapabilir," diyen Yılmaz, bu düşüncek şekilde projelerine devam edeceğini ve özellikle genç nesillere daha fazla aktarımlar yaparak ağaçları korumak adına çabalarını artıracağını belirtiyor.

İklim değişikliği, çevre kirliliği gibi küresel sorunların giderek büyüdüğü günümüzde, Yılmaz'ın projesi yalnızca Gümüşhane'de değil, Türkiye genelinde de benzeri çalışmalara vesile olabilir. Yerel halkın bu tür projelere katılımının artırması, hem toplumsal bilinci güçlendirecek hem de çevreyi koruma gayretlerini pekiştirecektir. Gümüşhane'deki bu olumlu örnek, doğaya olan sevgiyi pekiştirme ve geleceğe umutla bakan bireyler yetiştirmenin en güzel örneklerinden biri olmaya devam edecektir.

Sonuç olarak, emekli imam Abdurrahman Yılmaz’ın çabaları çevreye duyulan sevginin somut bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Kendi imkânları sınırlı olsa da, büyük bir hedefle yola çıkarak, köyünde 50 bin yeni ağaç dikip, doğanın güzelliklerini gelecek nesillere aktarmaya kararlı bir şekilde devam ediyor. Topluluk ruhunu ve çevre bilincini artırma potansiyeli taşıyan bu proje, emekliliğin yalnızca bir dinlenme dönemi değil, aynı zamanda üretkenlik ve sorumluluk dönemine de dönüşebileceğinin en güzel kanıtıdır. Gümüşhane'den yayılan bu yeşil mesaj, umarız ki Türkiye'nin dört bir yanına örnek olur.